10 SORUDA: CHRISTOPHER WEIL.

Christopher Weil tutkulu bir tasarımcı. 2013’ten beri Dış Tasarım Müdürü olarak görev yapıyor: MINI’de hem mevcut ve gelecek MINI modellerinin dış tasarımından hem de marka konsepti ve vizyon otomobillerini şekillendirmekten sorumlu. Yeni yılın başlangıcında tasarım hakkında ve özel olarak MINI tasarımı ile ilgili sorduğumuz on soruyu yanıtladı. İyi bir tasarımın neden gözle görülmeye ek olarak deneyimlenmesi gereken bir şey olduğunu açıklıyor ve MINI markasının geleceği hakkında heyecan verici bilgiler sunuyor.
 

Her zaman otomobil tasarımcısı olmayı hayal ettim, benim için içgüdü gibi bir şeydi. Eskiden beri bulduğum her kağıt parçasına bir şeyler çiziktirmekten hoşlandığımı hatırlıyorum. Diğer yandan da geleceğe yönelik konular ilgimi çekiyordu, temel olarak yeni olan her şey beni büyülüyordu. Bir otomobil tasarımcısı olmak yaratıcılık açısından arzularımı gerçekleştirmemi sağlamasının yanı sıra bana geleceği şekillendirmeye yardımcı olma olanağı da verdi. Dış tasarım özellikle ilgimi çekiyor. “Kendi” otomobilinizin yollarda kullanıldığını görmek gerçekten çok özel bir şey. Bu kesinlikle hayalimdeki iş.

Geleceğe dönük olumlu senaryolardan, ütopyalardan ilham alıyorum. Şimdinin gelişmiş bir versiyonu olan geleceğin yeri benim için her zaman önemli oldu. Geleceği daha iyi bir yer yapmanın tasarımcılar olarak görevimiz olduğunu düşünüyorum. Buna otomobiller ve mobilite de dahil. Bir tasarımcı olarak birisinin konu üzerinde uzun süreyle ve çok çalışmış olduğunu ve ne olursa olsun konuyu gerçekten iyi kavradığını görebildiğiniz ürünler beni büyülüyor ve bunlardan ilham alıyorum. Ortaya genellikle benzersiz bir şey çıkıyor. Kendi tasarım çalışmalarımda yakalamak istediğim şey tam da bu. Ürün, MINI markasını ileri taşımanın yanı sıra başkalarına da ilham vermeli. Diğer bir deyişle, işe kattığım duygu kullanıcıda yankı bulmalı ve içlerinde bir şeyi tetiklemeli.
 

İyi bir dış tasarım, otomobilin neler yapabildiğini gösteren bir taahhüttür. İyi tasarım, otomobilin karakterini de ortaya çıkarır. Bu, her yönüyle meydan okuyucu olmasının yanı sıra, güçlüdür de. Benim için iyi bir dış tasarım, bakan kişiyle yalnızca otomobilin biçimi aracılığıyla duygusal bir bağ kurmak anlamını taşır. Tasarımcılar bunu başarmak için yüzeyleri duyuları harekete geçirecek şekilde genişletmek ve mevcut otomobilin karakterine uygun doğru çizgileri ekleyerek bir hareket duygusu vermek zorundalar. Müşterinin kullanma kılavuzunu okumasına gerek kalmadan ürünün kendisi iletişim kurmalı ve heyecan yaratmalı.
 

MINI, otomotiv sektöründe bir ikon. Küçük ya da büyük herkes MINI’nin görünümünü bilir ve hatta isteseler çizebilirler. Daha da önemlisi MINI bir ‘ürün’den çok daha fazlası. Günlük yaşamınızda yol arkadaşlığı eder, dünyaya açık fikirli bir bakışı ve geleceğe dönük iyimserliği sembolize eder. Müşterilerimiz otomobilleriyle çok özel bir bağ kuruyor. Bu durum çok az üretici için geçerli. Benim ilgimi çeken, bu benzersiz kaliteyi geleceğe aktarmak. Bu marka henüz hiç kullanılmamış bir potansiyele sahip. Örneğin mevcut MINI LIVING ve MINI FASHION işbirliği programları geleceğin bize neler getirebileceği hakkında ipuçları veriyor.
 

Bunu kelimelere dökmek çok zor. MINI, özünde gerçekten ‘özel’ – ulaşılabilir, hatta neredeyse insani. Üst düzey teknolojiye sahip bir makinenin çalışmasının duyguları harekete geçirmesi yerine MINI, sürücüyle olan ilişkiyi öne çıkarıyor. MINI, sürücüsünün kişiliğinin bir bölümünü yansıtıyor; ancak kendine özgü bir karaktere de sahip. MINI sahipleri diğer markaların müşterilerine göre kendilerini otomobilleriyle daha fazla özdeşleştirir. MINI benim de yaşamaktan keyif aldığım olağanüstü bir deneyim. MINI otomobilime binmek, onu kullanmak beni mutlu ediyor. Yani buna sıkı bir ilişki diyebilirsiniz. Tüm bunları MINI yapıyor. Bu gelecekte yepyeni bir seviyeye taşımak istediğimiz bir şey.
 

MINI genlerinin, diğer bir deyişle Sir Alec Issigonis’in Klasik Mini ile başarmak istediği şeyin özel bir formülü var. Bu, her detayı iyi düşünülmüş ve amacına uygun bir ürün yaratmak. Markanın otomobillerinin yüzeyleri her zaman sade çizgilere sahip oldu, neredeyse sınırlanmış duygusu yaratıyor. Bu “saf bir otomobil”, yani biçimin saflığını (gerekli olmayanlardan feragat etmek yerine) taşıyor. Bu aynı zamanda güçlü, ikonik bir tasarım da yaratıyor. Bu süreçte MINI’nin kimliğini bulanıklaştırmadan böyle bir ikonu sadeleştirmek esas güçlüğü oluşturuyor. Otomobillerin dost canlısı görünümü de bir diğer MINI özelliğidir. MINI, yıllardır sunduğu tüm sportif güce rağmen tasarımına daha agresif bir hava verme dürtüsüne karşı koydu. Go-kart özelliklerini elbette inkar etmiyor; daha önceden Alpine rallisine katılarak buna ilk elden tanık olmuştum. Burada Supercar grubunda güçlü bir rekabetle karşılaşsa da MINI herkesi geride bırakmıştı. Son derece etkileyici bir gösteriydi ve olağanüstü keyifliydi.
 

Bana göre dijitalleşme temel konulardan biri. MINI de dijitale geçecek; ancak diğer otomobil markalarına kıyasla bunu daha sıcak, daha kişisel ve daha insani şekilde gerçekleştirecek. İnsanlar ilk olarak teknolojiye değil MINI’ye gelmeye devam edecekler. Teknolojimiz hiç şüphesiz en yenisi olacak. MINI müşterilerinin parçaları kendilerinin tasarlayabilecekleri ve montajını yapabilecekleri 3D baskı kullanarak kişiselleştirme gibi bazı konularda liderlik edebiliriz. Ama her şey teknolojiden ibaret olmayacak, deneyim her şeyden önce gelecek. Otomobil tasarımı her gün artan şekilde bağlantılı hale gelecek ve kapsamı şimdi gördüğümüzden çok daha öteye genişleyecek. Bugün temelde hala bir otomobilin biçimini tasarlıyoruz; ancak gelecekte çok daha fazla şey üzerinde çalışacağız. Günümüzde, tüm süreci çok heyecanlı hale getiren çok fazla olanak ortaya çıkıyor.
 

Dış tasarım önemini koruyacak. Uzak gelecekte bir zamanda MINI, hareketli bir kutudan (abartarak söylüyorum) ibaret olsa da, ne kadar ultra modern ve sade görünürse görünsün markanın temel değerlerini yansıtmayı sürdürecek. Tasarım aslında iletişimdir. Otomobillerle olan duygusal bağ, herhangi bir otomobilin ilk temas noktası olan dış tasarımdan başlar. Dış Tasarım bölümünde yapmaya çalıştığımız şey bu ilişkiyi geliştirmek, hatta ilk etapta bir ilişki kurulmasını sağlamaktır. Bir MINI’nin anında MINI olduğunun algılanması tasarımcılar olarak hala bizim görevimizdir.
 

MINI kimliğini oluşturan ve otomobili her zamanki gibi tanınır kılacak tasarım öğelerinin varlığını sürdüreceğini düşünüyorum. Tıpkı altıgen radyatör ızgarasını içeren MINI “yüzü” gibi, kontrast tavan da hiç şüphesiz MINI’nin temel karakteristik özelliklerinden biri. Bu iki öğeyi MINI’nin belirgin bir kimlik oluşturan, iki temel görsel özelliği olarak görüyorum. Diğer her şey değişebilir ve gelişme için ek alanlar açılabilir. Fakat gelecekte de ikonik tasarım öğelerine ihtiyaç olacağını düşünüyorum.
 

Model güncellemeleri veya bilinen diğer adıyla Yaşam Döngüsü Etkileri (LCI) her zaman yenilik ve koruma arasındaki ince çizgiyi gözetir. Kişisel olarak tasarımın bu kontrasta dayanarak başarılı olacağı düşüncesindeyim. Mevcut model güncellemesindeki değişiklikler ve etkiler küçük detaylarda gözlemlenebilir; ikisi de otomobil için doğrudur ve şimdiki zamana uygundur. Daha önce yumuşak olan özellikler şimdi güncellenen modellerde daha fazla kontrast içeriyor. Örneğin MINI logosu çok daha belirgin, jantlara ve ışıklara da aynı şekilde daha belirgin bir görünüm verildi. Çevreleyen yumuşak yüzeylerdeki kontrast çok daha modern bir görünüm yaratıyor. Yeni gövde renkleri, İngiliz Bayrağı tasarımına sahip stop lambaları ile yan havalandırmaların ve kaplama şeritlerinin MINI Yours aracılığıyla özelleştirilebilmesi seçeneği müşterilerimize ilgi çekici yeni özellikler sunuyor ve geleceğe doğru büyük bir adım atabilmemizi sağlıyor.
 

Christopher Weil 2013’ten beri MINI’de Dış Tasarım Müdürü görevini yapıyor. Bu hem mevcut, hem de gelecekteki MINI modelleri ve konsept otomobiller açısından tüm dış tasarım stili üzerinde genel sorumluluğu olduğu anlamına geliyor. Weil’ın BMW Group’taki önceki çalışmaları arasında 2011’de Concorso d’Eleganza Villa d’Este klasik otomobil ve motosiklet etkinliğinde tanıtılan BMW 3 Serisi ve BMW 328 Hommage modellerinin dış tasarımı da yer alıyor.