BUILT BY ALL - ORTAK VİZYONA SAHİP BİR TOPLULUK.

MINI LIVING bu yıl Salone del Mobile’ye, işbirliği ile elde edilen yepyeni bir mimari getiriyor.

Sınırlı yaşam alanının getirdiği zorluklar için acaba en başarılı çözüm halen geleneksel tasarım süreçleri mi?

MINI LIVING – BUILT BY ALL geleneksel mimari uygulamalarını sorgulayan ve tamamen işbirliğine odaklanan yeni bir enstalasyon. Milano’da gerçekleşen Salone del Mobile 2018 etkinliğinde bu konsept, şehir ortamında hem sakinlerin hem de mimarların katılımının geleceğin sorunlarını nasıl çözebileceğini gösteriyor.

MINI LIVING, Londra merkezli tasarım şirketi Studiomama ile birlikte, şehirde oturanlar ve mimarlar arasında yakın işbirliğini teşvik eden bir senaryo geliştirdi. BUILT BY ALL, Milano’da bir avluda yer alan endüstriyel bir alanı ele alarak dönüşümden geçiriyor. Kişisel alan ve topluluk alanları birbirinden ayrı ancak akıllı bir şekilde iç içe geçmiş ve böylece sakinlere kendi mekanlarını ne zaman açmak istedikleri konusunda seçim yapma olanağı sunuyor. Bu şekliyle toplumsal alanlar, bireysel alanların bir uzantısı haline geliyor.

Dört ‘KABUK’ bireysel odaları tanımlıyor. Ekip, mevcut alana bağlı olarak kendi geometrilerini oluşturabilmeleri için sakinlerin ayarlayabileceği ve birleştirebileceği üçgenler, dikdörtgenler ve kemerler sundu. Yapıların şeffaflık ve dolayısıyla gizlilik seviyelerini artırmaya veya azaltmaya yönelik olarak altyapıya tekstil veya diğer dokunsal malzemeler eklendi.

Bu KABUK’lar da ‘TOTEM’ adı verilen, insanların günlük ihtiyaçlarını karşılayan son derece bireysel entegre mobilya parçaları ile donatıldı. Kompakt modüller dinlenmek ve uyumak için çeşitli katmanlardan, aynı zamanda kıyafet ve kişisel eşyalar için entegre saklama alanı sunan özel yapılardan oluşuyor. Bu yapılar, son derece yaratıcı tasarıma sahip olmalarının yanında uyumak, yemek yemek ve çalışmak için oldukça işlevsel alanlardan oluşuyor.

Kişisel ‘KABUK’ların aralarındaki alanlar da topluluk alanlarını oluşturuyor. Paylaşımlı mutfak, misafirlerin ve sakinlerin buluşma noktası olarak tasarlanmış. Topluluğa yönelik bir mutfak masası daha büyük buluşmalar için yemek yeme ve çalışma alanı sağlarken, “Amfitiyatro” canlı tartışmalar, film gösterimleri ve çeşitli toplu etkinlikler için açık alan sunuyor. Ortak bahçe, rahatlama ve doğayla bir olma fırsatı sunuyor. Boş vakitleri geçirmek için sunulan bu alanın bakım sorumluluğu da paylaşılıyor. Buna karşılık, spor salonu canlı aktiviteleri teşvik ediyor.

MINI LIVING’in ardında yatan temel fikirlerden biri, şehirde kullanılmayan alanların potansiyelini keşfetmek. Bu enstalasyon, boş bir endüstriyel alanın toplumun kullanımı için dinamik bir yaşam alanına dönüştürülmesiyle, bu konu üzerinde ortak şekilde düşünmenin yenilikçi ve son derece kullanışlı sonuçlarını sergiliyor. MINI LIVING – BUILT BY ALL esnek yaşam alanı arayışında şehirde yaşayanların ihtiyaçlarını karşılarken, onları çevrelerini de tasarlamalarını sağlayacak sürece dahil olmaya davet ediyor.

Enstalasyon 17-22 Nisan 2018 tarihleri arasında Salone del Mobile etkinliğinde deneyimlenebilir.

Enstalasyona ek olarak MINI bir kez daha bir deneyim alanı da kuruyor. MINI LIVING FİKİR FABRİKASI, ziyaretçilere geleceğin yaşam alanlarına yönelik modeller şeklinde kendi vizyonlarını yaratma olanağı sunuyor. MINI LIVING enstalasyonu yan odada yer alıyor ve ortak mutfak veya açık hava spor salonu gibi topluluk alanı ile beraber örnek dört adet yaşam alanı konsepti sergiliyor. Tümü bir araya geldiğinde kendi kendine yeten bir mikro mahalle oluşurken aynı zamanda boş bir binanın içinin bile kent mimarisinin geleceği için faydalı şekilde kullanılabileceğini gözler önüne seriyor.